#bisiklet

Kışın Bisiklet Sürmek: Bisiklet ve Bisiklet Giyimi

28 Kasım 2018

Yazar :

Kışın Bisiklet Sürmek: Bisiklet ve Bisiklet Giyimi

Kış mevsimi sadece takvimde değil, evden dışarı çıktığımızda da kendini hissettirmeye başladı. Hava artık daha soğuk, daha yağışlı. Günler ise çok daha kısa. Fakat bu basit 1-2 sebep nedeniyle bisiklet sürmeyi bırakacağını zannetmiyoruz. Sürüş stilinde, giyiminde ve bisikletinde yapacağın birkaç değişiklik ile güvenli ve keyifli bir şekilde kışın da pedal çevirmen mümkün.

İlk olarak giyim. Günlük hayatımızda olduğu gibi bisiklet üzerindeki giyimimizi de değiştirmemiz gerekiyor. Daha kalın kıyafetler gerekli olduğu gibi daha çok kat giyinmek de önem taşıyor. Bu da, kaliteli bir içliğe ek olarak kaliteli bir forma ve son olarak da su ve rüzgârı geçirmeyecek bir dış katman kullanman anlamına geliyor. Rüzgârla temas eden ve genel olarak fazla çalışmayan el ve ayakları korumak için ise yine rüzgâr ve sıvı geçirmeyen malzemeler tercih etmek gerekiyor. Yine kulakları korumak için kask altında da kullanılabilen ince bir şapka da şart. Kışlık kıyafet alışverişi yaparken rüzgâr ve yağmur geçirmeyen ürünlerde, yeterince nefes alanları tercih etmek gerekiyor. Nefes almayan, teri dışarı atmayan kıyafetler bir süre sonra terlemene ve hava ne kadar soğuk olursa olsun fazla ısınmaya neden oluyor. Soğuk havalarda ıslak bir forma ile sürüş yapmak hastalıklara davetiye çıkartıyor.

Kışlık giyim malzemesi seçerken günlerin artık çok daha kısa olduğunu da unutmamak gerek. Ayrıca hava şartları nedeniyle gün içinde de hava, yaz aylarına göre çok daha karanlık olabiliyor. Bu nedenle, özellikle sürekli yukarı-aşağı hareket eden ayakkabı kılıfını ve diğer sürücülerin en kolay gördüğü ceketini fosforlu renklerden seçmen güvenlik açısından faydalı olacaktır. Görünürlüğü ve dolayısı ile güvenliği artırmanın bir diğer yolu da gün boyu açık tutacağımız ön ve arka far kullanmak. Özellikle yağışlı havalarda düşen görüş mesafesi, sis ve benzeri hava şartları nedeniyle gündüz modu olan güçlü bir arka ışığa ek olarak, sürüş boyunca çalışacak flaşör özellikli bir ön far yararlı olacaktır. Aynı zamanda yol bisikletinde kullanacağın fosforlu bir gidon bandı da yine görünürlüğü biraz da olsa artıracaktır.

Son olarak ise bisiklet üzerinde yapacağımız birkaç değişiklik: Yoldaki maddeler ıslak bir lastik üzerinde daha kolay yapışıyor ve bu da sürüş sırasında lastiğin daha kolay patlamasına neden olabilir. Bu nedenle, patlak koruması daha güçlü bir lastik kış ayları için olmazsa olmazlardan. Islak ortamda fren pedleriniz düşük performans veriyorsa onları daha uyumlu bir modelle değiştirmek, aynı işlemi gerekirse zincir yağı için de yapmak yararlı olacaktır.

Islak zeminde bisiklet kullanmanın bir diğer dezavantajı ise, lastiğin sıçrattığı suyun ve çamurun, inşaat tozunun (Özellikle İstanbul’da yaşayanlar için büyük bir sorun bu) bisiklete ve kıyafetlere sıçraması. Bunu engellemenin en kolay yolu ise kış aylarında tam boy çamurluk kullanmak. Yol bisikletinde pek şık durmasa da getirdiği kolaylık nedeniyle tam boy çamurluk oldukça faydalı. Fakat bunu istemiyorsan, yalnızca sele altına takılan ve sırtının bir kısmını çamurdan koruyacak ufak plastik çamurluklar da satılıyor. Ayrıca, yağmurda bisiklet kullanırken lastiklerin yol tutuşunun düştüğünü de unutmaman gerek. Virajlara biraz daha temkinli girmek, ani manevralardan kaçınmak ve frenleme yaparken olması gerekenden biraz daha mesafe tanımak, iki teker üzerinde kalmak için çok önemli.

Bu genel noktalar dışında sürüşünü daha keyifli ve güvenli yapacak birkaç önerimiz var:
Kışın hava daha soğuk olduğu için özellikle sıvı tüketimi unutuluyor. Fakat fazla terlemiyor olsak da vücudumuzun yine de sıvıya ihtiyacı var. Bu nedenle, susamadan önce su içmek yine önem taşıyor. Yine de kış sürüşlerinin daha kısa sürmesi, daha az sıvı ve yiyecek tüketmemize neden oluyor. Bu nedenle kış sürüşleri genelde tek matara ile yapılıyor. Boş kalan ikinci matara kafesini alet matarası ile değerlendirebilirsin. Alet matarasının içine ise ince plastik bir eldiven, rüzgâr ve yağmur geçirmeyen ince bir ceket, acil durumlar için ön-arka far ve bir boyunluk ile doldurmanı tavsiye ediyoruz. Böylece aniden yağmur bastırdığında ellerini ve vücudunu kuru tutabilir, sürüş planlanmayan bir şekilde uzadıysa eğer farlarını takabilir, hava soğumaya başladıysa da boynunu ve yüzünü ince bir boyunlukla koruyabilirsin. Plastik eldiven ise ellerin çok üşüdüğünde oldukça faydalı olacak.

Soğuktan en çok sürüşün ilk dakikaları, vücudumuz henüz soğukken etkileniyoruz. Bunun önüne geçmek için giyeceğin kıyafetleri, özellikle de eldiven, çorap ve içliğini kalorifer üzerinde ısıtmak yararlı olacaktır. Suluk kafesine koyacağın sıcak çay, yine aynı şekilde sürüşün başlangıcında içini ısıtacak. Çok soğuk günlerde çift kat ayakkabı kılıfı kullanmak, eldivenin içine mümkünse bir eldiven içliği ya da ince lateks bir eldiven kullanmak, en çok üşüyen uzuvları korumakta oldukça faydalı oluyor.